Ana sayfa » Standard Oil Company’nin Yükselişi ve Düşüşü

Standard Oil Company’nin Yükselişi ve Düşüşü

by BUNKERIST

Eğer biri Standard Oil Company’nin destanını bir drama olarak yazacak olsaydı, üç büyük oyuncuya sahip olurdu: “Centilmen” John D. Rockefeller, şirketin kurucusu ve önderi. 1904’te Standard Oil Company’nin Tarihçesi adlı kitabın yazarı ve 1911’de şirketin dağılmasından büyük ölçüde sorumlu olan Araştırmacı Gazeteci” Ida Tarbell.  Son olarak ABD’nin petrol üretimi ve dağıtımını tekeline alan Standard Oil Company’nin kendisi olurdu.

Standard Oil’in hızlı yükselişi

1863’te, 24 yaşındaki Rockefeller, Clark kardeşler ve kimyager Samuel Andrews ile birlikte Cleveland, Ohio’da bir petrol rafinerisi kurdu. İki yıl sonra Rockefeller, Clark kardeşlerin hisselerini satın aldı ve rafineriye Standard Works adını verdi. Petrol işi bölgede büyüdükçe, 1870’de Rockefeller ve kardeşi William, Andrews, Henry Flagler, Oliver Burr Jennings ve Stephen Harkness yeni bir şirket olan Standard Oil Company’yi kurdular.

Ohio’da Standard adı, petrol rafinerilerinin ve ürünlerinin standardizasyonunu ima etmek için seçilmiştir. Gerçekten de 42 galonluk petrol fıçısı, 1860’larda Pennsylvania’daki Standard Oil’in tasarımıydı.

Standard Oil ABD’de petrol sektöründe kurulan ilk anonim şirkettir. Anonim şirketin sermayesi hisse satarak 2 yıl içerisinde 1 milyon dolardan 3.5 milyon dolara kadar çıkmıştır. Standard Oil elde ettiği sermaye ile diğer küçük rafineleri satın almaya başlar. Rockefeller satın aldığı küçük rafinerilerle zarar etme pahasına fiyat kırarak bütün rafinerileri satın almaya devam eder. Standard Oil 4 ay içinde Cleveland’da 26 rafineriden 22 tanesini satın alır. Bu olay Cleveland Katliamı olarak anılır. Geriye kalan rafinelerde çok geçmeden Standard Oil bünyesine girer. 1870 yılının sonunda Kapitalizm tarihinin ilk tröstü Standard Oil olur. Standard oil petrol tröstü olduktan sonra petrol fiyatlarını Standard Oil belirmeye başlar.

Ancak Petrolün ulaşım maliyeti, üretim maliyeti kadar önemlidir.

Standard’ın Petrolünü Taşıtma Stratejisi

Rockefeller amerikanın demir yollarının büyük sahiplerinden biri olan Cornelius Vanderbilt ile gizli bir anlaşma yaparak demir yolu hatlarını petrol ile dolduracağına söz verir. Fakat Rockefeller zamanla Cornelius Vanderbilt’ın taşıyabileceğinden daha fazla petrole sahip oldu. Artık onun rakipleri ile de çalışmak zorunda kalmıştır. Rockefeller yıllarca iki demir yolu lideri olan Cornelius Vanderbilt ve Thomas A. Scott’ı rakip olarak birbirlerine düşürerek kendi nakliye ücretlerini sürekli aşağı çeker. Vanderbilt ve Scott birleşerek Rockefeller’e sabit bir faiş fiyat vererek Rockefellerin elini kolunu bağlarlar. Rockefeller bu savaş ilanına karşılık eyaletler arası boruhattı döşer. Döşenen 4000 mil’den fazla boru hattı demiryolu şirketleri hisselerine o kadar çok zarar verir ki ülkenin 360 demiryolu şirketinin üçte biri yok olur. Thomas Scott’ın demir yollarının taşıdığı petrolün üçte ikisi Standard Oil’in olmasına rağmen Standard Oil’e savaş açmıştır. Yeni rafineri ve kendi boru hattını kurarak Standard Oil’e rakip olmak istemiştir. Standard Oil boru hatlarının uzamadığı Pitsburg’a giden demir yolu hala Thomas Scottun kontrolündedir. Standard Oil zarar etme pahasına Pitsburg’daki bütün rafinelerini kapatarak Pensilvanya demir yolunu yüksüz bırakır. Bu hamle Standard Oil’e milyonlarca dolar zarar verir fakat demir yollarından petrol nakledilmeyince Pensilvanya Demiryolu 3 ay içinde 10 milyon dolarlık ciro kaybeder. Tom Scott binlerce işçiyi işten çıkarmak zorunda kalır geriye kalanların maaşları düşürülür. İşçiler ayaklanarak Pensilvanya Demiryolu İsyanını başlatır. Zarar o kadar büyür ki demir yolu kapanır. Bütün bu olanlardan Tom Scott o kadar zarar etmiştir ki kendi şirketi olan Empire Nakliye Şirketi’nin bütün varlıklarını Standard Oil’e satar.

1877 yılına gelindiğinde Amerikan petrol pazarının %90 Standard Oil’in kontrolü altındadır ve önlerinde büyümek için hiçbir engel kalmamıştır. Rockefeller 40 yaşına gelmeden Amerikanın en güçlü adamı olmuştur.

1879 yılında Thomas Edison elektrikli ampulü icat eder. Edison ve John Pierpont Morgan birlikte Edison Power Company’yi kurarlar. Ampulün tanıtımında Edison “Elektriği o kadar ucuza yapacağız ki, sadece zenginler mum yakacak” demiştir. Mum artık bir ihtiyaç değil aksesuar olarak kullanılacaktır. Evlerde gaz lambalarının yerini ampulün alması artık an meselesidir.

Rockefeller petrolden vazgeçmemek ve petrol imparatorluğunu sağlama almak için elektrik karşıtı propagandalar yapmaya başlamıştır. Amerikan halkına elektriğin tehlikelerini anlatan çalışmalar yürütmüştür.

Ancak, Rockefeller elektrik kullanılmasını engellemeye çalışırken aynı dönemde benzinle çalışan ilk motorlar yapılır. Herkes petrolü çamur olarak görürken, şapkadan tavşan çıkmış ve Rockefeller’in petrole yaptığı yatırımların asıl karşılığını alma vakti gelmiştir.

Henry Ford ilk seri üretim otomobilini piyasaya sürdükten sonra petrolün asıl ticari büyük önemi ortaya çıkmıştır. Kömür enerji kaynağı olarak üstünlüğünü petrole kaptırmıştır. Benzinle çalışan araçların sayısı artınca Standard Oil servetine servet katmaya devam etti.

Tarihçi David Chalmers, Norton’un Tarbell’in The History of the Standard Oil Company kitabının kısaltılmış baskısına yaptığı girişte şunları yazdı: “John D. Rockefeller ve ortakları, Standard Oil Company’yi Wall Street bankaları ve yatırım evlerinin geniş odalarında inşa etmediler, stoklarını sulamadılar ve piyasaya hile karıştırmadılar. Rüşvet, şantaj, casuslukla değil, fiyat indirimi yoluyla ve belki de daha da önemlisi, hırslı, asla tembel olmayan organizasyon ve üretim verimliliği ile kontrol ederek savaştılar.

Bu yöntemlerin birçoğu daha sonra ifşa edildi ve etik olmayan, bazı durumlarda ise yasa dışı olduğu tespit edildi. Bununla birlikte, 1870’ler ve 1890’lar boyunca Standard Oil, birçok küçük ve büyük petrol şirketini bünyesine kattı ve ABD genelinde bölgesel şirketler kurdu. 1882’de Rockefeller ve ortakları, Standard Oil’i tüm hissedarlar adına şirketi yöneten dokuz mütevelli heyeti ile bir güvene dönüştürerek hakimiyetlerini daha da pekiştirdiler. 1885’te vakıf, elverişli düzenlemelerden yararlanmak için New Jersey’e taşındı. New York’taki başka bir ofis Standard Oil’in denizaşırı faaliyetlerinin çoğunu yönetti.

1890’da Ohio Senatörü John Sherman, Kongre’de bir anti-tröst yasası başlattı. ABD Başkanları Grover Cleveland ve William McKinley 1890’larda yasayı uygulamamış olsalar da, Sherman Yasası on yıl sonra Amerikan anti-tröst politikalarının kaynağı oldu. Buna cevaben, Standard Oil Trust adını 20 şirketle Standard Oil Interests olarak değiştirdi ve bazı kozmetik düzenlemeler yaptı ancak yine de merkezi güç önce New York’ta ve sonra New Jersey’de bir holding şirketiyle kaldı.

İlerici Dönem

Credit:wikipedia

Bununla birlikte, orta ve alt gelir sınıflarına zarar veren 1893-97 bunalımı ve tröstlere ve tekellere karşı entelektüel hareketin yükselişi, politikacıları şirketlerin ekonomik tekelci gücünü dizginlemeye itti. Tarbell’in kitabı işte bu olgun ortamda ortaya çıktı ve Standard Oil’e karşı kamuoyunu ve siyasi bilinci pekiştirdi. 1890–1914 dönemi, orta sınıfı, bilim ve eğitimi, kadın haklarını ve sosyal özgürlükleri destekleyen reformların yanı sıra yolsuzlukla mücadele politikalarını desteklediği için Amerikan tarihinde bazen Progressive Era olarak adlandırılır. Rockefeller, Gilded Age bir simgesiyse, Tarbell ve çalışmaları İlerleme Çağı’nın özetiydi.

Cumhuriyetçi Parti’den Başkan Theodore Roosevelt, İlerici reformlar için baskı yapan en güçlü siyasi liderlerden biriydi. Amerikalı Başkan McKinley 1901 yılında suikasta uğrayıp hayatını kaybedince, yerine henüz 42 yaşındaki Başkan Yardımcısı, 1906’da Nobel Barış Ödülü alan ve başarılı bir başkanlık yapan Theodore Roosevelt Başkan oldu.

Roosevelt cumhurbaşkanlığına aday olduğunda, gündeminin en önemli konularından biri, tekellerin Amerikan ekonomisi üzerindeki saltanatını sınırlamaktı. Standard Oil, Cumhuriyetçi Parti kampanyasına büyük miktarda para katkıda bulunmuş olsa da Roosevelt iadesini emretti. Yönetimi daha sonra Standard Oil’in faaliyetleri hakkında bir soruşturma başlattı.

Şirketin üst düzey yöneticileri John D. Archbold ve Henry H. Roger (Rockefeller 1897’de emekli olmuştu) Mart 1906’da Roosevelt’le durumu mantık çerçevesinde konuşmak için Beyaz Saray’ı ziyaret etti, ancak görünüşe göre işe yaramadı, çünkü Kasım 1906’da ABD Başsavcısı Charles Bonaparte, St. Louis federal mahkemesinde Standard Oil’e karşı bir antitröst davası açtı. Şirket, çeşitli davalar ve basında çıkan olumsuz haberler nedeniyle ateş altındaydı. Indiana Standard Oil’e karşı açılan bir dava sonunda Rockefeller’ın kendisini Temmuz 1907’de Chicago’daki bir federal mahkemeye getirdi. O, hafıza kaybı yaşayan birini oynadı. Mahkeme para cezası verdi, ancak, şirket bozulmadan kaldı.

O zamanlar The American Magazine’in editörü olan Ida Tarbell, 1907-1908’de “Roosevelt’e karşı Rockefeller” başlıklı makaleler yazdı. Her zaman düşük profilli kalmaya çalışan Rockefeller, 1909’da Random Reminiscences of Men and Events adlı anı kitabını yayınlayarak yanıt verdi.

14.495 sayfalık belge ve 444 tanığın ifadesini içeren üç yıllık mahkeme sürecinden sonra, 1909’da dört yargıçlı bir federal mahkeme heyeti, Başsavcı’nın davasına ve Standard Oil’e karşı karar verdi. Sherman Anti-Tröst Yasası uygulanacaktı. Başkanlık için yeniden aday olmayı reddeden, ikinci kez seçildiği bu görevden 1908 yılının sonunda kendi isteği ile ayrılan Roosevelt bu haberlere sevindi. Standard Oil davayı temyiz etti. Bir sonraki durak, 15 Mayıs 1911’de federal mahkemenin kararını onaylayan Yüksek Mahkeme idi. Baş Yargıç Edward White, Standard Oil’e kendisini tek bir varlık olarak feshetmesi ve bağımsız yönetim kurullarına sahip birkaç şirkete bölünmesi için altı ay verdi.

Petrol için Yeni Açlık

O zaman, Standard Oil çok büyük bir ölçekte faaliyet gösteriyordu: ABD ham petrolünün yaklaşık %75’ini rafine ediyor ve yerel gazyağının %80’inden fazlasını pazarlıyordu.

Temmuz 1911’de Standard Oil yeni yapısını duyurdu: Bazıları büyük ve bazıları küçük olmak üzere 33 şirkete bölünecekti. Ancak, bunu yaparken, yeni şirketlerin birbirleriyle rekabet etmesi yerine pazarı paylaşmalarını sağladı, ki bu beklenen bir şeydi. Bir mahkeme bir adamı kendi kendisiyle rekabet etmeye nasıl zorlayacaktı?

‘Bebek’ Standart’lardaki hisse senetleri, Standard Oil hissedarlarına orijinal hisselerle orantılı olarak dağıtıldı. Rockefeller, Standard Oil hissesinin yaklaşık dörtte birine sahipti. Bazı insanlar, şirketin değeri düşeceği için hisselerini satacağını düşündü. Ama Rockefeller işini herkesten daha iyi biliyordu.

1860’larda petrol üretimi başladığında, yağ esas olarak gazyağı lambaları için kullanıldı. Thomas Edison’un 1880’lerde elektrik ampullerini icadı, petrol endüstrisini gölgede bırakmış gibiydi. Bununla birlikte, Henry Ford’un 1900’lerdeki otomobil tasarımı, benzin biçiminde yeni bir petrol açlığı yarattı. Bu nedenle, Standard Oil’in dağılmasından sonraki bir yıl içinde, onun bölünen şirketlerinin borsa değeri ikiye katlandı. Yine dört ayağının üzerine düşen Rockefeller, kısa sürede ilk Amerikan milyarderi oldu.

Standard Oil’in 1880’lerden 1900’lere kadar Amerikan pazarındaki hakimiyetine rağmen, önemli bir gerçek göz ardı edilmemelidir: Petrol fiyatları bu dönem boyunca varil başına yaklaşık 1$’da, bu dönemin öncesi ve sonrasındaki fiyatların altında kaldı. Standard Oil’in büyümesini finansal olarak besleyen şeyin yüksek petrol fiyatlarından ziyade piyasaların genişlemesi (ucuz petrol) olduğu görülüyor. Standard Oil adı tarihin bir parçası olsa da, bugün faaliyet gösteren ABD’li büyük petrol şirketlerinin birçoğu kökenlerini bu muazzam petrol kuruluşuna kadar takip ettiğinden, vaftiz babası figürü devam ediyor.

Dipnot

Konuyu ele almamızın nedeni manidar. Bu tür oluşumlar tarih boyu farlı biçimlerde vücut bulmuş ve halen tekelleşme hevesiyle yeni yapılanmalar rekabetçi şirketlere fırsat vermemek için zaman zaman müşterilerine ve kredi kaynaklarına verdikleri zararı hiç umursamadan kıra, döke, bata, çıka özümsedikleri anlamda ticari faaliyetlerini sürdürmektedirler.

İçinde olduğumuz küresel Bunker sektöründe de bu anlamda yol alan, ellinin üzerinde şirketi satın almış bir holding faaliyetini sürdürmekte. Tarih tekerrürden ibarettir saptaması bu hususta gayet anlamlı, demek ki hırslı yatırımcıların geçmişten kopya çekme alışkanlığı devam ediyor!