Ana sayfa » Yeşil Hidrojen
Yeşil Hidrojen

Yeşil Hidrojen

by BUNKERIST

Yeşil Hidrojen yazımızda kısaca hidrojen nedir ve insanlığın geçmişinde nasıl bir yer edindi, ardından geleceğimiz için ne kadar önemli olduğuna bakalım.

Hidrojen, evrenin kütlesinin %75’ini oluşturan ve evrende en çok bulunan elementtir. Hidrojen (Latince: “Hydrogenium” Osmanlıca: “müvellidülmâ”), element sembolü H, atom sayısı 1 olan bir ametaldir.  Renksiz, kokusuz, tatsız ve oldukça yanıcıdır.

Henry Cavendish, Hidrojen’, 1500’lü yıllarda keşfetti. 1700’lü yıllarda yanabilme özelliğinin farkına varıldı. Evrenin en basit ve en çok bulunan elementidir. Renksiz, kokusuz, havadan 14,4 kat daha hafif ve tamamen zehirsiz bir gazdır. Hidrojen gazını yapay olarak ilk defa T. Von Hohenheim (ayrıca Paracelsus, 1493 – 1521, olarak da bilinir) tarafından güçlü asitlerle metaller karıştırılarak elde edilmiştir.

Yeşil hidrojen geleceğin sürdürülebilir yakıtı mı?

Yenilenebilir enerji kaynaklarından farklı olarak, fosil yakıtlara alternatif temiz bir yakıt hayal edin. Hava koşulları ne olursa olsun günün veya gecenin her anında kullanılabilir. Sera gazı kalıntısı bırakmayan, zararlı emisyonları dizginleyen ve iklim krizini çözmeye yardımcı olan bir yakıt.

Neden “Yeşil” Hidrojen

Renksiz bir gaz olan hidrojen, çok renkli terimlerle anılır.

Yeryüzünde doğal hidrojen birikimleri yoktur. Hidrojen, kimyasal bir işlemle diğer bileşenlerden ayrılır. Endüstriyel hidrojen, bugün doğal gazdan ve kömürden elde ediliyor. Hidrojenin üretiminde kullanılan malzemeye göre karbondioksit salınımı gerçekleşiyor. Bu yüzden, doğal gazdan üretilen hidrojene gri hidrojen, kömürden üretilen hidrojene siyah hidrojen denir.

Mavi Hidrojen, üretim sırasında doğal gaz ve kömürden çıkan karbondioksitin yakalanmasıyla oluşan hidrojene deniyor. Üretim sırasında oluşan CO2 atmosfere salınmadığı için nispeten kabul edilebilir bir konumda.

Yeşil Hidrojen Nedir?

Hidrojen, suyun elektroliziyle de üretilebilir. Bu elektrik akımı yenilenebilir bir kaynak tarafından üretiliyorsa (örneğin, Güneş paneli veya rüzgar türbini), üretilen temiz hidrojen yeşil hidrojendir. Yenilenebilir enerji ile üretilen hidrojenin üretimi sırasında atmosfere hiçbir zararlı gaz salınmamış olur.

 Yeşil Hidrojenin Avantajları ve Dezavantajları

Bu enerji kaynağının bilmemiz gereken artıları ve eksileri var. En önemli olumlu özelliklerinden bazılarına göz atalım:

  • %100 sürdürülebilir: Yeşil hidrojen, yanma sırasında veya üretim sırasında kirletici gazlar yaymaz.
  • Depolanabilir: Hidrojenin depolanması kolaydır. Bu da daha sonra başka amaçlar için ve üretiminden sonra kullanılmasına izin verir. Sıkıştırılmış hidrojen tankları uzun süre enerji depolayabilir. Ayrıca daha hafif oldukları için lityum iyon pillere göre kullanımı daha kolaydır.
  • Çok yönlü: Elektriğe veya sentetik gaza dönüştürülebilir ve evsel, ticari, endüstriyel veya mobilite amaçlarıyla kullanılabilir.
  • Taşınabilir: %20’ye varan oranlarda doğalgaz gibi taşınabilir ve var olan doğalgaz altyapısı ile taşınabilir. Bu yüzdeyi artırmak onları uyumlu hale getirmek için mevcut gaz altyapılarında farklı unsurların değiştirilmesini gerektirecektir.

Bununla birlikte, yeşil hidrojenin akılda tutulması gereken olumsuz yönleri de vardır:

  • Yüksek maliyet: Elektroliz yoluyla yeşil hidrojen üretmenin anahtarı olan yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjinin üretilmesi daha pahalıdır ve bu da hidrojenin elde edilmesini daha pahalı hale getirir.
  • Yüksek enerji tüketimi: genel olarak hidrojen ve özellikle yeşil hidrojen üretimi, diğer yakıtlardan daha fazla enerji gerektirir.
  • Güvenlik konuları: Hidrojen oldukça uçucu ve yanıcı bir unsurdur ve bu nedenle sızıntı ve patlamaları önlemek için kapsamlı güvenlik önlemleri gereklidir.

Güneş panalleri ve Rüzgar turbinleri, Yenilenebilir Enerji  Kaynakları

Yeşil hidrojenin maliyeti ne kadar?

Bugün hala pahalı. Yeşil Hidrojenin fiyatlarının düşmesi için yenilenebilir enerji fiyatları ve elektroliz fiyatlarının düşmesi gerekir. Elektroliz maliyetini düşürmek, yeşil hidrojenin fiyatını düşürmek için kritik öneme sahip, ancak bu zaman alacaktır. Yeşil hidrojen, çok büyük miktarlarda ucuz yenilenebilir elektrik ve büyük ölçekli elektroliz gerektiriyor, ancak artan talep elektrolizin maliyetini düşürebilir. Düşen yenilenebilir enerji maliyetleri ile birleştiğinde, yeşil hidrojen 2050’ye kadar 1$/kg altına düşebilir ve bu onu doğalgazla rekabet edebilir hale getirir.

Uluslararası Enerji Ajansı 2040 yılına kadar elektroliz maliyetlerinin yarı yarıya düşebileceğini öngörüyor. Gezegenin karbondan arındırılması, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerin 2050 yılı için belirledikleri hedeflerden biri.

Avrupa Birliği, gelecekte karbondan arındırma ve iklim nötrlüğü amacıyla yeşil hidrojene geçiş için stratejik bir plana sahip. Hidrojen, enerjinin geleceği ve dekarbonizasyon için temel unsurlardan birisi, fakat, bütün hidrojenler için geçerli değil. Temiz kaynaklardan elde edilen yeşil hidrojene geçişi hızlandırmamız gerekiyor.

Petrol endüstrisi kasıtlı olarak hidrojenin endüstriye uygulanması konusunda kafa karışıklığı yaratmaya çalışıyor. Birçok petrol şirketi, ya yeşil hidrojene yatırım potansiyellerinin çok daha aşağısında yatırım yapıyor, ya da yatırım yapıyormuş gibi görünüyor.

Gelecekte toplumların bilinçlenmesi ve iklim değişikliği konusunda sorumluluk almaktan çekinmeyen insanların endüstriye katılması ile yeşil hidrojen vb. gibi temiz yakıtlar sağlam adımlarla hayatımıza girecek.

Umarız ki, renksiz olmasına rağmen, yeşil hidrojen dendiğinde, neden bahsedildiği hususunu kabaca açıklığa kavuşturmuşuzdur.