Ana sayfa » Hayalet Ağlar

Hayalet Ağlar

by BUNKERIST

Hayalet ağlar, balıkçılar tarafından okyanusta bırakılan, terk edilen veya kaybolan balık ağlarıdır. Düşük ışıkta neredeyse görünmez olan bu ağlar, açık denizde sürüklenerek kayalık resiflerde sinsice pusuya yatabilir. Balıklar, yunuslar, deniz kaplumbağaları, köpekbalıkları, dugonglar, timsahlar, deniz kuşları, yengeçler ve dalgıçlar da dahil olmak üzere diğer canlılara dolanabilirler. Başıboş salınan veya deniz dibi coğrafyasında takılıp kalmış ağlar, canlıların hareketini kısıtlayarak beslenemez hale gelme, yaralanma, sakatlanma, boğulmalarına ve enfeksiyona neden olur.

Terk edilmiş balık ağları, denizlerimizi kirletiyor, balık stoklarını telef ediyor, ayrım gözetmeksizin balinaları, deniz aslanlarını, yunusları, deniz canlılarını öldürerek, onları savunmasız kılan ve kesinlikle sona erdirilmesi gereken bir trajediye neden oluyor.

Bazı ticari ve yerel balıkçılar, bir sahil boyunca, yüzen şamandıralarla denizde asılı ağlar kullanırlar. Bu sayede, belirli bir boyut aralığındaki herhangi bir balığın yakalanabileceği yüzlerce metre uzunluğunda dikey bir duvar oluşturabilirler. Pratikte bu ağlar, avcılık sonrası balıkçılar tarafından toplanır, yakalananlar içinden çıkarılır ve yeniden kullanılmak üzere istiflenir.

Bu yapılmazsa, ağ, avın ağırlığı yüzeyin kaldırma kuvvetini geçene kadar balıkları yakalamaya devam edebilir. Ağ daha sonra batar, balıklar ve diğer deniz canlıları, dipte yaşayan kabuklular ve diğer balıklar tarafından tüketilir. Ardından şamandıralar ağı tekrar yukarı çeker ve döngü amacı dışında devam eder. Günümüzde kullanılan yüksek kaliteli sentetik balık ağı ekipmanları göz önüne alındığında, yıkım uzun süre devam edebilir ve bir katliama dönüşür.

 

Sorun sadece ağlar değil, genel olarak hayalet teçhizattır; gerekli çürüme paneli olmayan eski moda yengeç tuzakları, zemine yerleşerek, burada yengeçleri yakalamaya devam eden kendi kendine yem oluşturan, katil tuzaklar haline gelirler. Koparak yumaklanmış balık oltaları kuşlar ve deniz memelileri dahil çeşitli canlılar için ölümcül olabilir.

ALDFG (Abandoned, lost or otherwise discarded fishing gear) terimi, “terk edilmiş, kaybolmuş ve atılmış balıkçılık teçhizatı” anlamına gelir.

Zamanla, ağlar giderek daha fazla karışır ve deniz canlılarının tuzak bölgeden kurtulma imkanını daha da güçleştirirler.

Bu tehlikenin en önemli etkeni insan. Deniz ve göllerde avlanan balıkçıların bilinçsizce terk ettiği, kayalıklara takıp bıraktığı veya kaybettiği ağlar dipteki yaşamı her geçen gün zorlaştırıyor. Balıkçılar bazen yıpranmış, ekonomik ömrünü tamamlamış ağları terk ederler çünkü bu onlardan kurtulmanın en kolay yoludur. Kendi ekmek kapılarını kapattıklarının farkında olmaları beklenirken, bu basit kurtuluş yönteminin deniz canlılarına, ekosisteme ve gelecek nesillere verdiği zarar hesaba katılmaz.

Yıllarca suda bozulmadan formunu koruyan hayalet ağlar, deniz canlılarının yaşamından tutun içme sularının kirlenmesine kadar aşağıdaki gibi pek çok korkunç sonuca etki ediyor.

Ekosistem tükenir

Hayalet ağlarda kapana kısılan her canlı doğa için bir kayıptır ve doğa katlolur. Her canlının denizel ekosistemde bir görevi vardır ve ölümü ekosistemde boşlukların oluşmasına neden olur.

Leşçil beslenen canlılar oluşur

Bu ağlarda yakalanarak ölen canlılar nedeniyle leşçil bir ortam oluşur ve leşçil beslenen canlıların türemesine sebebiyet verir.

Ölmüş balıkları besin olarak tüketen başka balıklar ve canlılar da bulunmaktadır. Bunlara mürenler, deniz kaplumbağaları, fok ve balon balıkları örnek gösterilebilir. Ancak zaman zaman aynı ağda bu canlıların yakalanarak öldükleri de görülmektedir.

Her ölen canlı ekosistem için bir kayıp olurken başka bir canlının beslenmesi ve yaşaması anlamına gelmekte. Ancak bu canlılar genellikle ekonomik değeri olmayan bazı türlerdir.

Ekonomik denge bozulur

Doğal ortamda leşçil beslenen canlılarda görülen artış, ekonomik dengenin bozulmasına neden olur. Sözü edilen canlıların çoğalması demek, ekonomik olarak değerlendirilebilen balık ve diğer canlılar için risk demektir. Bu canlıların çoğu parazitik ve toksinler içerir.

Kokuşma ve çürüme oluşur

Denizler için hal böyleyken durumun tatlı sularda farklı. Tatlı sulardaki hayalet ağlarda yakalanan canlıların tüketicileri yine balıklar, kaplumbağalar ve yengeçlerdir. Ancak tatlı sulardaki tüketim denizdeki kadar hızlı gelişmez. Bu nedenle hayalet ağlarda yakalanan canlılarda genellikle kokuşma ve çürüme meydana gelir. Bu da sudaki bakteri yükünün artmasına sebep olur.

Su kalitesi bozulur

Su kalitesini bozan asıl tehlike ölen canlılardan ziyade toksik içerikleri ve bunu su ortamına geçirebilme kapasitelerinden ötürü hayalet ağlar.

Toksik kimyasallar içeren plastik malzemeden yapılan ağların su ortamdaki kalıcı kirleticileri ve patojenleri de bünyesinde toplayarak hem su kalitesini bozar hem de canlı yaşamını tehdit eder.

Deniz Kazalarına sebep olur

Ağlar okyanus akıntılarında sürüklenerek her yıl yüzbinlerce deniz canlısını tuzağa düşürerek ciddi zararlar vermektedir. Deniz habitatlarına verdiği zararın yanı sıra teknelere zarar verebilecek seyir tehlikelerine de neden olmaktadır.

Ağlar 600 yıl kadar suda kalır ve Mikroplastiklere dönüşür.

Hayalet ağların su içerisindeki çürümesinin çok uzun yıllar alır. Bunun nedeni sualtında çeşitli güneş ışınlarına maruz kalmaması ve sıcaklığın daha stabil olmasıdır. Karadaki ağlar çeşitli dış etkilere maruz kaldığı ve sıcaklık değişiminin yüksek olması nedeniyle daha kısa sürede çürür. Misina ağların deniz tabanında 600 yıl kadar dayandığı çeşitli kaynaklarca belirtilmiştir.

Hayalet ağlar sucul ortamda tamamen yok olmak yerine hem deniz canlılarını tuzağa düşürür hem de her geçen gün aşınıp parçalanarak mikroplastiklere dönüşür.

Bu dönüşüm sonrasında birçok deniz canlısı tarafından besin zannedilerek tüketilen mikroplastikler, besin zinciri içerisinde ilerler. Canlı bünyesinde biriken bu kimyasallar hem deniz canlılarının yaşamı hem de su ürünleri aracılığıyla insan sağlığı için tehdit oluşturur.

Çevresel Etki

2000’den 2012’ye kadar, Ulusal Deniz Balıkçılığı Servisi, ABD’nin batı kıyısı boyunca her yıl hayalet ağlara dolanmış ortalama 11 büyük balina bildirisinde bulundu. 2002’den 2010’a kadar, Washington eyaletinde 32.000’den fazla deniz hayvanı içeride mahsur kaldığı 870 ağ ele geçirildi.

Hayalet teçhizatın tüm deniz çöpünün %10’unu (640.000 ton) oluşturduğu tahmin edilmektedir.

Büyük Pasifik çöp alanının tahmini %46’sı balıkçılıkla ilgili plastiklerden oluşuyor. Balık ağları, 200 milimetreden (7,9 inç) büyük tüm deniz makroplastiklerinin toplam kütlesinin yaklaşık %1’ini ve plastik olta takımı toplam kütlenin üçte ikisinden fazlasını oluşturuyor.

SeaDoc Topluluğuna göre, her hayalet ağı 10 yıl boyunca 20.000$ değerinde Dungeness yengecini öldürmekte. Virginia Deniz Bilimleri Enstitüsü, hayalet yengeç kapanlarının yalnızca Chesapeake Körfezi’nde her yıl 1,25 milyon mavi yengeci telef ettiği düşünülmekte.

Mayıs 2016’da, Avustralya Balıkçılık Yönetim Otoritesi (AFMA- Australian Fisheries Managing Authority), Avustralya Münhasır Ekonomik Bölgesi ve Torres Boğazı korumalı bölge sınırları içinde 10 ton terk edilmiş ağ toplandı.

Alternatif malzemeler ve uygulama

Sentetik balık ağlarından farklı olarak biyolojik olarak parçalanabilen balık ağları, belirli bir süre sonra su altında doğal olarak ayrışır. Hindistan cevizi lifinden üretilen balık ağları ticari olarak kullanılabilir ve bu nedenle balıkçılar tarafından alınabilecek pratik bir çözümdür.

Bu arada, daha fazla takip edilebilme ve şeffaflığı teşvik etmek için, GPS izleme de dahil olmak üzere, olta takımlarını işaretleme ve izlemeye yönelik teknolojik sistemler de deneniyor.

Toplama ve geri dönüşüm

Denizde terkedilmiş, kaybolmuş ve atılan av araçlarını yönetmek ve azaltmak için teçhizat alımlarının yasallaştırılması ve atık yönetim sistemlerinin kurulması gerekmektedir. Örneğin, Net-works şirketi, terk edilen, atılan balık ağlarını karo halılara dönüştürerek bir çözüm buldu.

2008 ve 2015 yılları arasında, ABD Enerji için Balıkçılık girişimi 2,8 milyon poundluk olta takımı topladı ve Covanta Energy ile ortaklaşa bunu 182 eve bir yıl boyunca yetecek kadar elektriğe dönüştürdü.

2009 yılında dünyaca ünlü Hollandalı teknik dalgıç Pascal van Erp, Kuzey Denizi enkazlarına dolanmış terk edilmiş hayalet olta takımlarını toplamaya başladı ve başkalarına ilham verdi. Gönüllü teknik dalgıçlardan oluşan organize ekipler, Hollanda kıyı şeridinde tonlarca hayalet olta takımı buldu. Bir sezonluk dalıştan sonra 22 ton olta takımı ve naylon malzeme geri dönüştürülmek üzere toplandı.

2012 yılında Pascal van Erp, kar amacı gütmeyen Ghost Fishing organizasyonunu resmen kurdu. 2020’de Ghost Fishing Foundation, Ghost Diving Foundation olarak yeniden adlandırıldı.

Birleşik Krallık denizlerini hayalet avcılığından korumaya yönelik bir plan, 2018 yılında Avrupa Parlamentosu Balıkçılık Komitesi tarafından desteklendi.

Fishing for Litter gibi net af planları, kullanım ömrü sona ermiş olta takımlarının toplanması ve sorumlu bir şekilde imha edilmesi için teşvik ediyor. Bu planlar, elden çıkarmanın finansal maliyeti olan terkin temel nedenini ele almaktadır.

Balık ağlarının, uygun mukavemeti sağlamak için genellikle son derece yüksek kaliteli plastiklerden yapılması, onları geri dönüşüm için kabul edilir kılar.

Sağlıklı Denizler (Healthy Seas) gibi girişimler, bu malzemeleri yeniden kullanmak için çevre temizleme tavsiyelerini üreticilerle projelendirmektedir. Geri dönüştürülmüş atık ağlar, iplik ve mayo gibi tüketim ürünlerine dönüştürülebilir.

Fransız hükümeti, 1980 ve 1981 yılları arasında Normandiya kıyılarının bazı kesimlerinde yerel sahil güvenlik görevlilerine hayalet ağlar için bir ödül teklif etti. Ancak, insanların, kıyı şeridinden veya okyanustan hayalet ağları temizlemek yerine ticari ağları tahrip etmesi üzerine projeden vazgeçildi.

Eylül 2015’te bu amaca benzersiz ve daha güçlü hizmet etmek için World Animal Protection tarafından Global Ghost Gear Initiative (GGGI) oluşturuldu.