Ana sayfa » İklim değişikliğinin bir mali krizi tetikleme riski

İklim değişikliğinin bir mali krizi tetikleme riski

by BUNKERIST

İklim değişikliği fosil yakıt sektörünün neden olduğu bir mali krizi tetikler mi?

İklim değişikliğini tehdit eden unsurların başında fosil yakıtlar alarm veriyor. Fosil yakıtları çıkaran, dağıtan, kullanan ve ticari açıdan bunlara bel bağlayan şirketlerin gerçek değerini yansıtıyor olması şüpheli. Bu kurumlar ve varlıklar beklenmedik ve ani düzenlemeler, yükümlülükler veya kısıtlamalardan muzdarip olabilir.

Hal böyleyken, iklim değişikliğinin bir sistemik mali krizi tetikleyebileceğini düşünmek sıradışı bir varsayım olmaz. Bu firmalarla işbirliği yapan bankaların da muhtemel riskleri azaltmaktaki rollerini sorgulamaları gerekir.

İklim değişikliğine bekle-gör yaklaşımı, merkez bankalarının finansal istikrarı sağlama görevlerini yerine getirirken sürprizlerle karşılaşmasına neden olabilir. Bununla beraber, merkez bankaları ne hükümetlerin veya özel aktörlerin rollerini üstlenebilirler ne de ilgi kuruluşlar arasında koordinatörlük yapabilirler. Kritik kırılma noktaları mali zararların ölçülmesini imkansız kılacak felaket ve geri dönüşü olmayan etkilere yol açabilir.

Risk ortada ve her gün daha belirgin, büyüyerek kendini hissettiriyor. Hayal kırıklıklarının yaşanmaması için, ölçeklenebilecek teknolojik yeniliklerin yanı sıra düzenlemelerde ve sosyal normlarda büyük değişiklikler içeren, ekonomilerin yapısal dönüşümüne yönelik acil ve iddialı eylem planlarının yapılması gerekir.

Etkileşimli, doğrusal olmayan ve temelde öngörülemeyen çevresel, sosyal, ekonomik ve jeopolitik dinamikler sera gazı oluşumunu ve atmosfere salınımını geri dönüşü olmayan bir biçimde destekliyor.

İklim değişikliğiyle malum risklerin hayat bulduğunda geçmiş verilere yansımayan riskleri tetikleyebileceğini de hesaba katmakta fayda var. Bu bağlamda, tarihsel verilerin analiz edilerek tetiklenmesi muhtemel risklerin varsayımlarından gelecekteki iklim ile ilgili riskleri değerlendirmek önem taşımakta.

Ağır iklim etkilerini önlemek için gereken enerji geçişini sağlamak üzere yapılacak yatırımlar ve sonrasında fosil yakıt sektörünün bundan nasıl etkileneceği, gelecekteki enerji ve teknoloji trendlerini öngörmek kolay değil.

Örnek olarak, son birkaç yıl içinde birçok yenilenebilir enerji teknolojisindeki keskin kullanım artışı ve maliyet farklılığı tahminlerin çoğunu aşmıştır. Bu durum Ar-Ge’ye yapılan büyük yatırımlara ve güneş enerjisine yapılan sübvansiyonlara yanıt vermiş gibi görünmekte.

Bir taraftan, yenilenebilir enerjinin kesintisi göz ardı edilen önemli bir sorun olmaya devam ediyor.

Kısacası, düşük karbonlu bir dünyada hüküm sürecek olan teknolojik çözüm türü tahmin edilemez. Burada dikkat çeken bir konu ulaşım sektörü. En umut verici teknolojik gelişmeler kısa sürede ve hidrojen yakıtı gibi yeni alternatif teknolojiler yaratmakta.

Bankalar eylemleri koordine edebilir

İklim değişikliğinin tetiklediği yeni bir küresel finansal kriz merkez bankalarını ve mali denetçileri güçsüz kılar.

Karmaşık bir kolektif eylem sorunu olarak iklim değişikliği, hükümetler, özel sektör, sivil toplum ve uluslararası topluluk dahil olmak üzere birçok oyuncu arasında koordineli eylemleri gerektirir. Bu çerçevenin bir parçası olarak, merkez bankaları iklim riskleri konusunda netlik sağlamaya yardımcı olabilir.

Bunkerist