Başkan Vladimir Putin, zorlu ancak ulaşılabilir olarak nitelendirdiği bir hedef olarak, önümüzdeki 30 yıl içinde Rusya’nın toplam net sera gazı emisyonlarının Avrupa Birliği’ninkinden daha az olmasını istiyor.
Rusya, dünyanın en büyük dördüncü sera gazı yayıcısıdır. Verilen görev, ülkenin büyüklüğü, coğrafyası, iklimi ve ekonomik yapısı düşünüldüğünde oldukça zor. Bununla birlikte, bilimsel ve teknolojik potansiyel dikkate alındığında, verilen hedefin büyük olasılıkla ulaşılabilir olduğu düşünülmekte.
Rusya’nın sera gazı emisyonları, toplam nüfusunun üç katından fazlasına sahip 27 AB ülkesinin yaklaşık yarısı kadar.
AB, 2050 yılına kadar tamamen karbon nötrlüğünü sağlamayı hedefleyerek önümüzdeki otuz yılda emisyonlarını azaltmak için agresif hedefler açıkladı. Rusya’nın şimdiye kadarki hedefleri daha mütevazı oldu.
ABD’li politika yapıcılar, Biden yönetiminin belirttiği 2050’ye kadar net sıfır hedefine ve enerji sisteminde şimdiye kadar meydana gelen çok daha derin değişikliklere ulaşmak için enerjiyle ilgili emisyonları daha hızlı azaltmak istiyorlar.
Koronavirüs salgınından önce, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki enerjiyle ilgili yıllık karbondioksit (CO2) emisyonları 2007’deki zirveden% 14 düşmüştü.
Ancak azalmanın çoğu, kömürün gazla değiştirilmesinden kaynaklandı. Daha az bir kısmı rüzgar ve güneş enerjisinden kaynaklanıyordu ve enerji sisteminin diğer kısımlarında çok az anlamlı azalma olmuştu.
ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin verilerine göre, enerji kaynaklı emisyonlar 2007’de 6,00 milyar iken 2019’da 5,14 milyar ton CO2’ye ulaştı. Emisyonlar, 2007 ile 2019 arasında yıllık bileşik% 1,3 oranında azaldı.
Kömürün yakılmasından yayılan CO2 1,1 milyar ton düşerek enerjiyle ilgili emisyonlardaki neredeyse tüm azalmaya tekabül etmektedir.
Hem gaz hem de jet yakıtından kaynaklanan emisyonlar gerçekte artarken, ağır fuel oil, benzin, dizel ve petrole atfedilebilecek yalnızca küçük düşüşler oldu.
Önümüzdeki yirmi yıl içinde enerjiyle ilgili emisyonlarda daha hızlı ve daha derin düşüşler mümkündür, ancak bunlar yalnızca mevcut eğilimlerin bir uzantısı değil, tüm enerji sisteminde derin yapısal değişiklikler gerekecektir.
Bazı hava yolu sahipleri net sıfır hedefini 2030 yılına kadar sürdürülebilir havacılık yakıtı ile desteklemek istiyor ve 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu elde etme uzun vadeli hedefine doğru ilerleme kaydetmeyi amaçlıyor.
Bir milyon ton sürdürülebilir jet yakıtı, her yıl Avrupa’nın yollarından bir milyon otomobilin çıkarılmasına eşdeğer olacaktır.
Sürdürülebilir yakıt genellikle fosil yakıtlardan% 70’e kadar daha az karbon üretir ve 2030’ların sonlarından itibaren daha az karbon yoğun hibrit, elektrikli veya hidrojen uçak seçenekleri kullanıma sunulmadan önce havayollarına uçmaya devam ederken daha çevreci olma yolu sunar.
Japonya Perşembe günü, karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar% 46’ya düşürme hedefini yükseltti ve ABD’nin ve% 26 olan önceki hedefini eleştiren yerli şirketlerin ve çevrecilerin baskısına yanıt verdi.
