Salı günü petrol fiyatları, OPEC’in üretimi artırma planının olası bir ABD-Çin ticaret anlaşmasına dair iyimserliği dengelemesiyle düştü. Yatırımcılar ayrıca Rusya’ya yönelik yaptırımların etkinliğini de değerlendiriyor.
Brent ham petrol vadeli işlemleri, 03:59 GMT’de 3 sent düşüşle varil başına 65,59 dolara geriledi. WTI ham petrol vadeli işlemleri ise 5 sent düşüşle 61,26 dolara geriledi.
Tüccarlar, ABD-Çin ticaret görüşmelerindeki ilerlemeyi ve genel arz görünümünü değerlendiriyor.
Görüşmelere yakın dört kaynağa göre, OPEC+ Aralık ayında mütevazı bir üretim artışı düşünüyor. Petrol piyasasını desteklemek için yıllardır üretimi kısıtlayan grup, Nisan ayında bu kesintileri geri almaya başladı.
Piyasayı destekleyen bir diğer faktör de dünyanın en büyük iki petrol tüketicisi olan ABD ve Çin arasında bir ticaret anlaşması olasılığı.
Trump ve Xi Jinping, Perşembe günü Güney Kore’de bir araya gelecek. Dışişleri Bakanı Wang Yi Pazartesi günü ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde, Pekin’in iki ülke arasında “üst düzey etkileşimlere hazırlık” yapmak için görüşmeleri artırmayı umduğunu söyledi.
Geçen hafta Brent ve WTI, Trump’ın ikinci döneminde ilk kez Rusya’ya Ukrayna ile ilgili yaptırımlar uygulamasının ardından Haziran ayından bu yana en büyük haftalık kazanımlarını kaydetti. Bu yaptırımlar aynı zamanda petrol şirketleri Lukoil ve Rosneft’i de hedef aldı.
Yaptırımların ardından, Rusya’nın ikinci büyük petrol üreticisi Lukoil Pazartesi günü uluslararası varlıklarını satacağını duyurdu. Bu, Batı’nın Şubat 2022’de Ukrayna’da başlattığı savaş nedeniyle Rusya’ya uyguladığı yaptırımlardan bu yana bir Rus şirketinin bugüne kadarki en önemli hamlesi.
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) İcra Direktörü Fatih Birol Salı günü yaptığı açıklamada, petrol ihraç eden ülkeleri hedef alan yaptırımların ham petrol fiyatlarını artırabileceğini, ancak aşırı kapasite nedeniyle etkilerinin sınırlı olacağını söyledi.
Piyasa katılımcıları yaptırımların genel olarak kısa vadeli bir etkiye sahip olduğunu, orta ve uzun vadeli arz kayıplarının sınırlı göründüğünü ve aşırı arzın fiyatlar üzerinde baskı yaratmasının muhtemel olduğunu belirtiyor.

