Petrol fiyatları, büyük üreticilerin artan yakıt talebi karşısında sınırlı üretim artışı politikalarını sürdürmeleriyle kısıtlı arz endişeleri arasında cuma günü altıncı hafta kazancına yöneldi.
Brent ham petrol vadeli işlemleri, önceki gün 62 sent düştükten sonra 45 sent veya %0,5 artarak 0429 GMT’de varil başına 89,79 dolara yükseldi. Ancak fiyatlar seansın başında 91.04$’ı gördü ve Ekim 2014’ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.
West Texas Intermediate (WTI) ham petrol vadeli işlemleri perşembe günü 74 sent düştükten sonra 50 sent veya %0,6 artarak 87,11 dolara yükseldi. WTI ayrıca seansın başında yedi yılın en yüksek seviyesi olan 88.54$’a ulaştı.
Hem Brent hem de WTI, Brent fiyatlarının yedi hafta yükselirken WTI’nin dokuz hafta yükseldiği Ekim ayından bu yana en uzun haftalık serileri olan altıncı haftasına tırmanmaya hazırlanıyor.
Petrol fiyatları, jeopolitik kaygılar ve arz kıtlığı nedeniyle bu yıl yaklaşık %15 arttı. Dünyanın en büyük ikinci petrol üreticisi ve Avrupa için önemli bir doğalgaz tedarikçisi olan Rusya ile Ukrayna arasındaki endişeler, kış aylarında enerji sıkıntısı yaşamak istemeyen Batı’ya da sıçradı. Yemen’deki Husi hareketi Birleşik Arap Emirlikleri’ni tehdit etmeye devam ediyor.
Bu arada Rusya ve ABD, Ukrayna diplomasisine kapıyı açık tutuyor.
Brent’in 90 dolar seviyesini geçtiği yerde kar satışı görülüyor, ancak yatırımcılar artan jeopolitik gerilimlere ve olası arz kesintilerine karşı temkinli. OPEC+ üretimdeki kademeli artış politikasını sürdürürken, piyasa arzın sıkı kalmasını bekliyor. Yatırımcılar, fiyatlar biraz düştüğünde tekrar satın alma eğilimindedir.
Piyasa, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve Rusya liderliğindeki müttefiklerinin 2 Şubat’taki toplantısına odaklandı. Gruptaki bazı kaynaklar, OPEC+’nın mart ayı petrol üretim hedefinde planlanan artışa bağlı kalacağını söylüyor.
Öte yandan bazı ülkelerin pahalı ham petrolü nakde çevirmesi ve piyasayı ani şoklardan koruyan yedek kapasite tamponunu tüketmesi, ani fiyat artışları ve hatta akaryakıt kıtlığı riskini artırdı.
OPEC+, kotalarda üzerinde anlaşılan artış doğrultusunda üretimi artırmak için mücadele ediyor. Küresel yedek kapasite, uluslararası kriterleri etkileyecek veya jeopolitik aksaklıkları giderecek bir fiyat dengesi sağlayacak düzeyde değil.
2022 yılının ilk çeyreğinde piyasanın müdahale sorunları yaşadığını görüyoruz. OPEC+ arz kararları, Omicron varyantı, jeopolitik faktörler, sektöre küresel bir denge kurmada zorluk yaşatıyor.
Bir süredir, arz ve talebi etkileyen çeşitli endişeler nedeniyle petrol piyasası oldukça yüksek bir risk primi ile fiyatlandı ve kısa vadeli fiyatlar yükseldi. Bu da kısa vadede petrol fiyat hedefinin varil başına 90 doların üzerinde olduğunu gösteriyor.
Talep tarafında, dünyanın en büyük emtia ithalatçısı olan Çin, 2022 ham petrol ithalatında bir toparlanma kaydediyor ve ham petrol ithalatı bu yıl %7 oranında toparlanıyor. 2021’deki düşüş, yeni rafineri birimleri için alımların hızlanması ve düşük stokları doldurmasıyla tersine çevrilebilir.