Petrol fiyatları, büyük merkez bankalarının faiz oranlarını daha uzun süre yüksek tutmasının, arzın sıkışık olması beklendiğinden yakıt talebini kısıtlayacağına ilişkin endişelerin ortasında Salı günü düştü.
Brent ham vadeli işlemleri GMT 06:30’da 87 sent düşüşle varil başına 92,42 dolardan olurken, West Texas Intermediate (WTI) ham vadeli işlemleri 87 sent düşüşle varil başına 88,81 dolardan gerçekleşti.
Fed’in geçen haftaki şahin duruşunun ardından artan ABD tahvil getirileri nedeniyle ekonomik durgunluk korkuları petrol piyasasındaki hareketlere yeniden yön verebilir.
Dünyanın önde gelen ekonomik politika belirleyicileri ABD Merkez Bankası ve Avrupa Merkez Bankası yakın zamanda enflasyonla mücadele konusundaki kararlılıklarını yineleyerek, sıkı politikanın beklenenden daha uzun süre devam edebileceğinin sinyalini verdi.
Yüksek faiz oranları ekonomik büyümeyi yavaşlatır, bu da petrol talebini azaltır.
Ayrı bir gelişmede Pazartesi günü, derecelendirme kuruluşu Moody’s ABD hükümetinin kapatılmasının ülkenin kredisine zarar vereceğini söyledi; Bu uyarı, Fitch’in borç tavanı krizi nedeniyle ABD’nin notunu bir kademe düşürmesinden bir ay sonra geldi.
Evergrande Pazartesi akşamı tahvil kupon ödemesini kaçırdığını duyurdu. Uzun süredir ekonomik büyümenin önemli bir lokomotifi olan sektöre ilişkin yatırımcıların karamsarlığını tazeleyen bu açıklama, Çin’deki emlak sıkıntısının da güveni baskıladığını gösteriyor.
Rusya ve Suudi Arabistan’ın üretim kesintilerini yıl sonuna kadar uzatmasıyla arz sıkışıklığı devam ederken, Moskova Pazartesi günü iç piyasayı istikrara kavuşturmak amacıyla benzin ve motorin ihracatına yönelik geçici yasağını hafifletti.
Çin’in Altın Hafta tatilinin Pazar günü başlamasıyla birlikte, seyahatlerdeki artış ve bunun sonucunda dünyanın en büyük ikinci petrol tüketicisinin petrol ürünlerine olan talebindeki artış petrol fiyatlarında artışa neden olabilir.
Petrol fiyatları, çoğunlukla arzın kısıtlı olması nedeniyle yıl ortasından bu yana neredeyse yüzde 30 arttı ve bu yılın ikinci yarısında küresel GSYİH büyümesinin yüzde 0,5 puan silinmesine katkıda bulundu. Ancak şokun tek başına genişlemeyi tehdit edecek kadar büyük olduğunu söylemek doğru olmaz.